NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
424 - (1341) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب.
كلاهما عن
سفيان. قال
أبو بكر:
حدثنا سفيان
بن عيينة.
حدثنا عمرو بن
دينار عن أبي
معبد. قال:
سمعت ابن عباس
يقول: سمعت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يخطب
يقول
"لا
يخلون رجل
بامرأة إلا
ومعها ذو
محرم. ولا تسافر المرأة
إلا مع ذي
محرم" فقام
رجل فقال: يا
رسول الله ! إن
امرأتي خرجت
حاجة. وإني
اكتتبت في غزوة
كذا وكذا. قال
" انطلق فحج مع
امرأتك".
{424}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe ile Züheyr b. Harb ikisi birden Süfyân'dan rivayet ettiler. Ebû Bekr
(Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne rivayet etti. (Dediki): Bize Amr b. Dinar, Ebû
Ma'bed'den rivayet etti. (Demişki): Ben İbni Abbâs'ı şunu söylerken işittim:
«Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'\ hutbe okurken dinledim:
— Sakın bîr adam yanında nikâhı haram akrabası
bulunmayan bîr kadınla başbaşa kalmasın. Hem kadın yanında mahremi bulunmadıkça
sefere çıkmasın! buyuruyordu. Bunun üzerine bir adam ayağa kalkarak:
— Yâ Resûlallah! Benim zevcem hacc için yola
çıktı. Kendim de filân gazaya yazıldım! dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) :
— Git de zevcenle beraber hacc et!,
buyurdular.»
(1341) وحدثناه
أبو الربيع
الزهراني.
حدثنا حماد عن
عمرو، بهذا
الإسناد،
نحوه.
{…}
Bize bu hadîsi
Ebû'r-Rebî' Ez-Zehrânî de rivayet etti. (Dediki): Bize Hammâd Amr'dan bu
isnadla bu hadîsin benzerini rivayet etti,
(1341) وحدثنا
ابن أبي عمر.
حدثنا هشام
(يعني ابن
سليمان)
المخزومي، عن
ابن جريج،
بهذا الإسناد،
نحوه. ولم
يذكر "لا
يخلون رجل
بامرأة إلا
ومعها ذو محرم".
{…}
Bize İbni Ebî Ömer
rivayet etti. (Dediki): Bize Hişâm yani İbni Süleyman EI-Mahzûmî, İbni Cüreyc'den
bu isnadla bu hadîsin benzerini rivayet etti. Ama :
«Sakın bir adam, yanında
nikâhı haram olan biri bulunmayan kadınla başbaşa kalmasın.» cümlesini
zikretmedi.
İzah:
İbni Abbâs hadîsini
Buhâri «Hacc», «Cihâd» ve «Nikâh» bahislerinde tahrîc etmiştir. Hadîsdeki
istisna, istisnâ-i münkatı'dır. Zîrâ kadının yanında mahremi bulununca ortada
halvet kalmaz. Hadîs-i şerif:
«Sakın bir adam yanında
mahremi bulunmayan bir kadınla bîr arada oturmasın» takdirindedir. Başbaşa
kalmak diye terceme ettiğimiz halvet erkekle kadının kimsenin göremiyeceği bir
yerde iki ikiye kalmalarıdır. Mahremden murâd kadına, nikâhı haram olan
erkektir. Mamafih kadının da erkeğin de yakın akrabasının kastedilmiş olması
muhtemeldir.
Nevevi: «Fukahâ'nın
kaideleri bu ikinci ihtimâl üzere cereyan eder. Zîrâ bu bâbda kadının
mahremiyle erkeğin kızkardeşi, kızı, halası ve teyzesi gibi nikâhları kendisine
haram olan kadınlar arasında fark yoktur. Bu gibi hâllerde o kadınla oturmak
caizdir.» diyor.
Kadının mahremleri
oğlu, kızkardeşi, annesi ve teyzesi gibi kimselerdir. Hadîs-i şerîf koca ile
dahî tahsis edilmiştir. Çünkü kocasının bulunması da mahrem gibidir. Hattâ
cevaz hususunda kocanın bulunması evlâdır.
Bu hadîsin son rivayeti
Ebû İshâk İbrahim b. Süfyân'in îmam Müslim'den işitmediği rivayetlerin de
sonuncusudur. Bu hususta Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'ın traş
olanlarla, saç kısaltanlara duâ ettiğini bildiren hadîslerde söz geçmişti.